Adamızda Cyprus Mines Corporation (CMC) tarafından 1916-1974 yılları arasında madencilik faaliyeti ile bakır ve pirit üretimi, 1930-1942 yılları arasında ise altın üretimi yapılmıştır. Bu üretimden kaynaklı olarak şirketin 2 milyar dolara yakın gelir elde ettiği öngörülmektedir.
Dönemin teknolojisi ile hedeflenen yüzdeliklerin altında kalan düşük tenörlü bakır ve pirit flotasyon atıkları, sonradan değerlendirilmek üzere Gemikonağı İşletme Tesisleri’ndeki atık havuzları içerisinde depolanmışlardır. CMC, 1974 yılı sonunda faaliyetlerini durdurmuş, 1981-1985 yıllarında ise Mines and Ores isimli bir İtalyan firması atık havuzlarından malzeme alarak kısa bir süre pirit üretimi gerçekleştirerek yurtdışına ihraç etmiştir.
Daha sonraki süreçte Lefke İlçesi’nde madencilik açısından herhangi bir aktivite olmadığı gibi, 1994 yılından başlayarak CMC alanında bulunan birçok çelik yapı ve tesisler yıkılmış, elde edilen parçalar hurdacılara satılmış, bölge adeta yağmalanmıştır.
Özellikle 1994 yılından itibaren Gemikonağı’ndaki CMC işletme tesisi alanı drenaj hatlarının tahribi sonucunda denize ve yüzey sularına karışan cevherli bileşiklerin artması nedeniyle, sadece ülkemizi değil aynı zamanda Doğu Akdeniz Bölgesini de tehdit eden bir çevre felaketine dönüşmüş durumdadır.
Halen 750.000 m2 bir alan içerisinde 12 atık havuzda, yaklaşık 10 milyon ton atık malzeme olduğu hesaplanmaktadır. İstanbul Teknik Üniversitesi analiz sonuçlarına göre; her bir havuzun; %0,2 - %0,63 aralığında Bakır, 70 gr/ton – 450 gr/ton aralığında Kobalt, 0,2 gr/ton – 1,0 gr/ton aralığında Altın, 20 gr/ton – 55 gr/ton aralığında Nikel ve diğer metalleri içerdiği bilinmektedir. Havuzların tümünde yaklaşık 20,000 ton saf bakır ile 2-3 ton saf altın olduğu hesaplanmaktadır.
2001 yılında UNOPS tarafından “ Kuzey Kıbrıs‟ın Lefke- Gemikonağı Bölgesindeki Çevre Sorunlarının Değerlendirilmesi” raporu ile 2007-2008 yıllarında AB fonları vasıtasıyla “Plejades Independent Experts” firması tarafından detaylı şekilde hazırlanan fizibilite raporları mevcut olmasına rağmen; ne yazık ki gelmiş geçmiş tüm hükümetler tarafından dikkate alınmamıştır.
Hiçbir bilimsel temele dayanmayan, ortak akıl ile toplumsal konsensüs arayışına girilmeksizin, ‘ben yaparım olur’ mantığı ile CMC atıklarının bulunduğu alan, Serbest Liman yapılması ve maden atıklarının işletilmesine yönelik çalışmalar için 2003 yılında önceleri Doba İnv. Ltd’e, sonraki yıllarda adı PortİSBİ’ye dönüşen bir şirkete 49 yıllığına kiralanmıştır.
İlk günden şirket tarafından arzulanan yöntemin toplum tarafından kabul görmeyeceği belli olmasına rağmen, bu serüveni geç de olsa sonlandıran, KKTC Bakanlar Kurulu kararını selamladığımızı belirtmek isteriz.
Odamız; CMC Tesis alanı ve Karadağ Açık İşletme alanlarının bir an önce rehabilite edilerek toplum sağlığının artık daha fazla tehdit edilmesinin önlenmesini talep etmektedir.
Bugüne kadar hazırlanmış fizibilite raporlarının da öngördüğü gibi; gerekli kaynak yaratılarak “tehlikeli katı atık depolama kriterlerine” uygun olarak yerinde izole edilmek suretiyle bahse konu alan rehabilite edilebilir. Bu yöntem uygulanırken atıkların ekonomik değerlerinin korunmasına özellikle dikkat edilmelidir. Bunun yanında ekonomik bir değere sahip olduğu bilinen bu atıkların alıcısı olması durumunda ise halen mevcut ve çalışan işletme tesislerine devlet tarafından satılması ve böylelikle kirli alanların bu satıştan elde edilecek gelirle rehabilitasyonunun yapılmasının da uygun bir yöntem olduğu görüşündeyiz.
Odamız, bölgenin acil ihtiyacının rehabilitasyon olduğu kanaatiyle, bilim temelinde ve toplumsal konsensüs sağlanarak en uygun rehabilitasyon yönteminin belirlenmesi gerektiği inancındadır.
KKTC Başbakanlığının denetim ve gözetiminde, yukarıda aktarılan fizibilite ve rehabilitasyon çalışmalarının şekillenmesini; Bunu yürütecek tüm paydaşların katılımı sağlanacak şekilde “bilimsel ve teknik kurulun” oluşturulmasını ve CMC atıklarının ve eski işletme alanlarının rehabilitasyonuna ilişkin yöntemlerin araştırılıp çözüme yönelik bir planın devlet politikası haline getirilmesini talep etmekteyiz. Yerbilim Mühendisleri Odası olarak bu sürece bilgi ve tecrübelerimizi aktararak ihtiyaç duyulacak insan kaynağını sağlamaktan da mutluluk duyacağımızı belirtiriz.
Yerbilim Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu (a)
Oğuz Vadilili
Oda Başkanı